[ad_1]

Sosyal fobisi olmayan kişilerin endişeli hissetmeleri ve topluluk önünde konuşmaktan kaçınmaları yaygındır. bir kişide sözde psikosomatik; Fiziksel stimülasyon meydana gelebilir. Bu durumlar aşırı terleme, mide krampları, mide ağrısı, hızlı kalp atışı ve topluluk önünde konuşma sırasında kekemelik gibi sorunlara neden olabilir.
Klinik psikolog Tulum, topluluk önünde konuşmaktan uzak durmanın da diğer tüm psikolojik problemler gibi bir spektrumu, yani dereceleri olduğunu söylüyor. Bazıları için tam bir kabus olabilirken, diğerleri için sahnede eğlenceli bir deneyim olabilir. Ancak, eğitim hayatı boyunca sunumların ve topluluk önünde konuşmaların kaçınılmaz olduğu açık bir gerçektir. Meslek seçimine bağlı olarak meslek hayatında toplum önünde söz söylemek gerekebilir. İnsanlar evlenirken “evet” deseler bile o an hissettikleri yoğun kaygı nedeniyle sözlerinin duyulmadığı durumlar olabilir.
Klinik psikolog Tulum, “Neredeyse hayatımızın akışı içinde, başkaları bize ilgi gösterirken bizler bir konuşma yapmak veya bir sahnede durmak zorunda kalabiliriz. Dolayısıyla bu korkunun nereden geldiği psikoterapi bağlamında öğrenilebilir. Bu makaledeki küçük ipuçlarını uygulayarak büyük ölçüde üstesinden gelinebilir.” o diyor.
Topluluk önünde konuşmaktan kaçınmanın arkasındaki fikirlerin dikkatle incelenmesi gerektiğini vurgulayan uzman klinik psikolog Tulum, insanların bunu düşüncelerini bir kağıda yazarak yapabileceğini söylüyor.
Topluluk önünde konuşma konusunda sizi en çok ne rahatsız ediyor? Bu seni neden bu kadar heyecanlandırıyor? En kötüsünün olacağını varsayarsak, bu neden kötü? En kötüsünün tekrar olacağını varsayarsak, o anda ne yapabilirsin? Bu değerlendirmeleri yaptığınızda, gerçekten de alternatif düşünme yolları olduğunu, en kötüsünü yaşayan birçok insan olduğunu ve sizin de adım atıp bunları aşmanın yollarının olduğunu fark ediyorsunuz.
Günlük hayatımızda “Heyecanlanmam normal değil, herkes çok rahat ve kimsenin sesi titriyor, benim hakkımda konuşacaklar, bana gülecekler.” Klinik psikolog Tulum, tüm dikkatler üzerimizdeyken ve sistematik bir konu hakkında konuşurken her birimizin heyecan duymasının normal olduğunu ve bunun düşük özgüvene işaret etmediğini vurguluyor.
Klinik psikolog Tulum, başarısızlık şeması, olumsuz benlik algıları ve yüksek uyarılma arasında bir bağlantı olduğunu söylüyor. “Heyecanlanmak çok normal olsa da konuşmaya devam edememe söz konusu olduğunda düşük özgüvenden bahsetmek mümkün ama geliştirmek de mümkün. Topluluk önünde konuşurken kendimizi tehdit altında hissedebiliyoruz. bir yargı yeridir. Seyirci, bireye düşmanca ve dostça görünmeyebilir. Bunun nedeni, feci bir düşünce hatası olabilir.”
“Görevi düşünme hatasından dolayı, konuşurken birbirimizin davranışlarını kendi üzerimize alabiliriz”
Klinik psikolog Tulum, “Saatine baktı o yüzden sıkıldım, telefona bakıp güldü, demek ki biri benimle dalga geçmiş ya da yan komşusuna bir şey söylemiş.
Yüksek standartlar ve mükemmeliyetçilik düzeni de topluluk önünde konuşmaktan kaçınmaya yol açar. Bir kişi sürekli olarak daha önce söylenmemiş ilginç şeyler söylemeye çalışıyor. Yeterince iyi konuşmanın yeterli olurken en iyisi olması gerektiği algısı ile bu durumu çekilmez hale getirebilir. Klinik psikolog Tulum, bu noktada her zaman ilginç şeyler söylemek zorunda olmadığınızı belirtiyor.
Tulum, topluluk önünde konuşmadan önce nefes egzersizleri yapabileceğimizi söylüyor.
Konuşmadan önce nefesinize odaklanabilir ve en az 5 dakika boyunca herhangi bir müdahale olmadan nefesinizi gözlemleyebilirsiniz.Diyafram nefesi ve 4-4-4 nefes egzersizlerini online olarak öğrenebilir ve uygulayabilirsiniz.5 dakika boyunca onun konuştuğunu hayal edebilirsiniz. Herkesin önünde rahat ve akıcı bir şekilde. O anlarda konuyu daha iyi bilirsiniz. Bir ayna karşısında duruş ve jestler yaparak, yüzünüze bir gülümseme koymadan beyninize her şeyin yolunda olduğuna dair bir sinyal gönderebilirsiniz.”
Klinik psikolog Tulum, konuşmadan önce ve konuşma sırasında “çok sakinim, her şey yolunda” gibi telkinlerle gülümsemeye başladığınızda ve birkaç dakika böyle devam ederseniz, kendinizi daha iyi hissedeceğinizi vurguluyor.
Omuzları ve omurgayı düz tutun. Durumu düzeltmenin beyne her şeyin yolunda olduğuna dair bir sinyal olduğunu ve özgüveni artırma etkisi olduğunu ve kendinize güvendiğiniz mesajını ilettiğinizi belirtiyor. Kendinize iyi bakmanız da kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar ve kendinize olan güveninizi artırır.
“Mümkün olduğunca yüksek sesle konuşma ve konuşmanızı kaydederek dinleme pratiği yapabilirsiniz. Bir toplantıda konuşmanız gerekiyorsa kendinizi rahat hissettiğiniz birinin yanına oturmayı tercih edebilirsiniz, sunumda olsanız bile yapabilirsiniz. genellikle yanında kendini rahat hissettiğin insanlara bak. onlarla dinle.”
Klinik psikolog Tulum, “Kimse düşüncelerinizi okuyamaz, sadece tahmin edebilir. Bu beklentiler duruşunuz, görünüşünüz, ses tonunuz ve tarzınızla ilgilidir. Yukarıda bahsettiğim küçük ipuçlarını uygulamak, güvendiğiniz mesajı iletecektir. karşı taraf bire bir.Kimin umurunda?Karakter temiz giyinir,boyu dimdiktir,nefes egzersizleri ile sesi daha güçlüdür,yüzünde bir gülümsemeyle daha insani bir üslubu vardır. heyecan yoksa hatalarının bir etkisi olmaz” diyor.
Klinik psikolog Tulum: ‘Sosyal kaygı, kaçınma davranışıyla el ele gider’
“Yüzleşme kaygıyı azaltır. Sosyal durumlarda hissettiğiniz yoğun kaygı ve heyecandan bu durumlara sık sık maruz kalarak ve pratik yaparak yani üzerinde çalışarak kurtulabilirsiniz. Konuyla ilgili uzmanlar tarafından yazılmış kitaplardan faydalanabilir ve yukarıdaki ipuçları.”
Klinik psikolog Tulum, “En yakın arkadaşınız böyle bir durumda olsaydı öyle olurdu. Onu yetersiz, işe yaramaz ve itibarsız biri olarak mı görüyorsunuz?” diye soruyor ve ekliyor: “Sizinle hissettiklerini paylaşsa ne yapardınız? ona söyler misin?” Bunu bir kağıda yazıp üzerinde düşünebilirsin. Aynı şey senin için de geçerli.”
Objektif olarak bakarsanız, olası hataları nasıl değerlendirirsiniz? Klinik Psikolog Tulum, “Bu durumun karşı tarafın sizi yargılayacak kadar kötü olduğuna dair herhangi bir kanıt var mı ve bu durumdaki gerçek açıklansa ne olurdu?” Bunun gibi sorularla ufkunuzu genişletebileceğinizi ve düşündüğünüz kadar kötü durumda olmadığınızı görebileceğinizi söylüyor.
[ad_2]
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın