[ad_1]
İstanbul Havalimanı’nda sadece özel havalimanı taksi durağı bulunmaktadır. Neyse, taksi yaparken sorun yok. Çantaları arabanın bagajına koyup bindik ve şoföre Bağlarbaşı’na gideceğimizi söyledik. Cevabı yok. biraz yaşlandım. Kızmaya başlıyorum. “
üzgünüm sürücü. Ona “Yandex yok mu?” diye sordum. “Hayır” der ve devam eder. “Bana yolu gösterebilirsin.” Hadi. Büyük İstanbul gazisi olan şoför karşı tarafı tanımıyor! Her neyse, sorunsuz bir şekilde köprüye gidiyoruz. Daha sonra yol tarifine başlıyoruz ve Üsküdar Altunizade’den sonra eve varıyoruz. Bu nedir, şoför bagaj kapağını içeriden açar ve koltuğuna oturur. Çantaları boşaltmak bizim elimizde.
Ertesi gün taksi sorunu dizginlerle doldu. Evimizin yakınında üç taksi durağı var. Hepsini deneriz. İstasyonda taksi olmadığı cevabını aldık. Son çare, büyüyen internet üzerinden taksi sipariş etmek. Burada maalesef taksiye ve transfer saatini veriyorlar. Ama ne gelen var ne giden. Ardından ağdan ekrana “iptal” haberi düşer.
Sokakta taksi bulmak neredeyse imkansız. Çoğu dolu. Dolu olmayanlar el işaretinize rağmen durmazlar. Üstelik sürücüler başlarını çevirip başka yöne bakıyorlar. Biraz ilerimizde bir taksi yolcularını bırakıyordu. Sonunda “boş bir taksi bulduk” ümidiyle ona koştuk. “Boş musun” diye sorduğumda, “Abi ben adrese gidiyorum” diyerek benzinle yürüyerek uzaklaştı. Başka bir boş taksi park ettim ve neredeyse önüne atlıyordum. “Kardeşim arabayı çevireceğim” bahanesi hiç inandırıcı gelmedi.
Kısacası İstanbul’da taksi sorunu ciddi boyutlara ulaştı. İBB Derneği’nde defalarca reddedilen kente 5 bin taksi ruhsatı daha verilmesi kararının bir an önce kabul edilmesi ve bu mağduriyete son verilmesi gerekiyor.
[ad_2]
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın