Doğu Avrupa ve Ukrayna’nın en güzel şehirlerinden biri olan Lviv’de küçük bir Ermeni topluluğu kendi başına yaşıyor. Bu yıl, şehirdeki tek Ermeni kilisesinin kuruluşunun 652. yıl dönümü…

Ermeni varlığından bin yıl öncesine dayanan bölgede Selçukluların Anadolu’yu işgaline kadar sadece 2 bin 500 kişilik bir topluluk yaşıyordu. Şehrin en işlek yeri, bugün Ermeni Bankası, lüks bir restoran ve Başpiskoposun ikametgahının bulunduğu Ukraynalıların tabiriyle “Ermeni Sokağı”dır. Üç günlük Lviv ziyaretimiz sırasında kilisenin papazı Armin ve yerel cemaatin başı Azerbaycan asıllı Ermeni Nikolai Levonovich tarafından karşılandık.

Lviv’de A la Ani

Lviv’deki kilise nispeten küçük bir yapı olmasına rağmen önemi büyüktür. Bölgede Ermeni kültürünün bir simgesi olan kilise, 10. yüzyıl Ani Katedrali tarzında inşa edilmiş; Lviv’deki en eski yapılardan biridir ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde de yer almaktadır.

Kilisenin papazı Armen ve cemaatin başı Nikolai Levonovich’e göre, bugün Ukrayna’da Ermenilerin ilk izleri 1040 yılına kadar uzanıyor. Kefe in Turkey) ardından Ukrayna, Beyaz Rusya ve bugünkü Rusya’yı kapsayan Rus İmparatorluğu’nun o zamanki şanlı başkenti Kiev’deki yerleşim yerleri.

Selçuklulardan kaçmak

12. yüzyılda Selçukluların Anadolu’ya gelişi Ermenileri göçe zorlamıştır. On üçüncü yılın ortalarında, Podilskyi, Halych, Frankivsk ve Lutsk gibi şehirlerde zaten büyük Ermeni toplulukları vardı. Ermenilerin imparatorluğun ticaret merkezlerinden biri olan Lviv’e gidişi, şehrin kurucusu sayılan Prens Danilo Halitsky’nin Ermeni tüccarlarının daveti üzerine olmuştur.

Avrupa’nın Doğu ile buluştuğu kuzey hattında yer alan Lviv, antik ticaret yollarının buluşma noktasıdır. Ukrayna’nın tüm siyasi ve ekonomik sorunlarına rağmen, şehirdeki hareketlilik bugün bile şaşırtıcı. Avrupa ve Rusya’dan Lviv’e turist akını var ve şehir komşu ülkelere kahve, çikolata ve zanaat ürünleri tedarikçisi olmaya devam ediyor. Birçok zanaat ve ticaret faaliyetinin de kökenleri Ermenilerin göç ettiği dönemdedir.

Bu hareketliliğe rağmen Lviv gibi küçük bir şehirde ilk dikkat çeken şey kiliseler ve manastırlardır. Ortaçağ Ukrayna’sında Hristiyanlık henüz yeni bir inanç iken, Hristiyanlığı devlet dini olarak kabul eden ilk topluluk olan Ermenilerin gelişi Lviv’i bu açıdan dönüştürdü.

Lviv, farklı mahallelere bölünmüş küçük mahallelerden oluşur. Şehir merkezinde Rynok Meydanı ve Belediye Binası yer almaktadır. Ermeni Mahallesi de bu merkeze en yakın yerlerden biri. Ermeni Caddesi boyunca cemaatin okulları, hastaneleri, tiyatroları, matbaaları ve kütüphaneleri yer almaktadır. Bu yapılar eski işlevlerini kaybetmiş olsalar da hala ayakta ve diridirler. Cadde üzerindeki en ilginç yapılardan biri de 19. yüzyılda Habsburg İmparatorluğu Başsavcılığı’nın muhasebe ofisi. Lviv’in ilk Ermeni matbaacısı Ovanes Karmatenants’ın da yaşadığı bu yer, 1788 yılında bir Fransız mimara yaptırılmış.

Azerbaycan’dan Göçmenlik

Lviv’deki Ermeni cemaati uzun bir geçmişe sahip olsa da, bugün şehirde yaşayan insanların çoğu göç etmiş durumda. Ermeni Kilisesi’nin diyakozu Armen, Ermenistan’da doğdu. “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geldiler” diyor.

Ermenilere göre Lviv Ermenileri “yavaş yavaş” Polonyalılar oldu. Kafkasya’dan gelen göçlerle bu durum çok az değişmiştir. “1945 yılına kadar bu bina ‘Ermeni Katolik Kilisesi’ olarak biliniyordu. Ermeniler Ermenice konuşmayı unuttular. Sadece konuşmayı değil, Ermeni gibi düşünmeyi ve Polonya toplumuyla bütünleşmeyi de unuttular. 1945’te savaş bittikten sonra, Komünistler iktidarı ele geçirip kiliseyi kapattılar.1988’de Gümrü, Espedak ve Vanadzor şehirlerini yerle bir eden depremden sonra bazı Ermeniler buraya getirildi.Onlar da bugün burada yaşıyorlar.Bakü’den birçok mülteci buraya geldi.Bu dönemde Ermeni Apostolik Kilisesi bu topraklarda yeniden canlandı.” Kilisenin ilk bölümü 2000 yılında, ikincisi ise 2003 yılında yeniden açılmıştır. Kilise 2001 yılında Papa II. Papa tarafından kurulmuştur. Jean Paul onu ziyaret etti. 2003 yılında Tüm Ermeniler Katolikosu II. Karkin onu kutsadı ve ibadete açtı.

“İstanbul Ermenileri çok vahşi”

Lviv’deki Ermeni cemaatinin reisi 1969’da Azerbaycan’dan Lviv’e göç eden Nikolay Levonoviç’tir. Bizimle Azerbaycan Türkçesi konuşuyor ve söylediği ilk cümle “İstanbul Ermenileri çok nazik” oluyor. Levunović’in geldiği Gardmanek şehri, Karabağ sınırları içinde yer almaktadır. Lviv’e geldi, eğitimine devam etti, üniversiteden mezun oldu ve çalışmaya başladı. Levonovich, Kiev merkezli Ermenice bir gazete çıkarmaktan ve Ukrayna’da Ermeni kültürünü yaşatmaya çalışmaktan bahsediyor.