deprem haftası
Deprem, dünyadaki en korkunç doğa olaylarından biridir. Geçmişte, bu tür yıkıcı felaketler 
Toplumu cezalandırmak amacıyla bilinmeyen güçler tarafından oluşturulduklarına inanılıyordu ve o dönemde dinlerine göre sözde tanrılara kurbanlar veriliyordu.
Bugün, bütün işlerin yaratıcısının Cenab-ı Hak olduğu bilinmesine rağmen, depremin jeolojik bir olay olduğunu herkes öğrenmiştir.
Yeraltı fay hatlarının kırılması sonucu yerküreyi ani ve şiddetli bir şekilde sarsan deprem, insanların en büyük korkularından biridir ve büyük zararlara neden olur. Halkımızı bu büyük ve ürkütücü jeolojik oluşuma karşı duyarlı hale getirmek ve 1-7 Mart tarihlerinde olası bir deprem durumunda ne yapılması gerektiğini hatırlamak adına”deprem haftasıgerçekleşen olaylar.
deprem haftası Açıkçası, tören gelecekteki depremleri engellemeyecek. Ancak insanımızın bu tür afetlerden en az hasarla kurtulması, ne tür acil durum önlemlerinin alınması, ilk yardım ve depremden korunma önlemlerinin mümkün olduğunca çok kişiye anlatılması önemlidir.
Yakın zamanda meydana gelen 17 Ağustos depremi çok yıkıcı olmakla birlikte devletimizin ciddi tedbirler almasına da vesile olmuştur. Yapı malzemelerinin ve yapıların daha sıkı denetlenmesi için çıkarılan kanunlar, binaların depreme karşı güçlendirilmesi, deprem ilk yardım eğitimi, deprem uyarı direklerinin kurulması bu tür çalışmalardır.
Hiç şüphe yok ki insanlarımız deprem konusunda 20 yıl öncesine göre daha bilinçli, binalarımız depreme daha dayanıklı.
Onun için bu şuur seviyesi daha aşağı düşmemeli ve tekrar gaflete düşmemelidir. Bu nedenle her yıl deprem haftası vesilesiyle farkındalık yenilenmekte ve yeni nesiller deprem konusunda bilgilendirilmektedir.
Deprem nasıl olur?
Yeraltı katmanları zamanla yavaş ve istikrarlı bir şekilde hareket ederek birbirleriyle çarpıştığında ve plakalar birbirine doğru itildiğinde bir deprem meydana gelir. Bu sıkışmaların neden olduğu yırtıklara fay adı verilir ve bu faylar zamanla enerji birikmesi nedeniyle kırılır. Bu yer altı kırılması şiddetli bir şok dalgası olarak zemine yansır.
Türkiye’deki depremlerin ana nedeni, Arap Levhasının Anadolu Levhasına yaptığı baskı ve itmedir. Bu nedenle Doğu Anadolu’dan İstanbul’a kadar uzanan büyük bir fay oluştu. Bu özellik, zaman zaman biriken basınç enerjisi açığa çıkar ve büyük depremler meydana gelir.
Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, dünyadaki depremler de büyük yer altı levhalarının basıncından kaynaklanmıştır. Dünya levhalarının birbiriyle teması bazı yerlerde batma bazı yerlerde yükselme şeklinde hareketlere neden olur. Dünyada birçok dalma-batma bölgesi var. Doğu Anadolu’daki yüksek dağlar da Arap Levhası’nın sıkışması sonucu Anadolu Levhası’nın ucundaki yükseltilerden oluşmuştur ve her yıl milimetre seviyesinde bile yükselmeye devam etmektedirler.
Aynı şekilde Akdeniz’deki kıyılarımızda dalma-batma zonu bulunmaktadır. Depremlerle batan Kekova antik kenti ve Muğla Girit civarında olduğuna inanılan kayıp kent Atlantis, bir dalma zonu içinde yer aldığı için tarihte tektonik depremlerle denizin altına gömüldü.
İlgili konular:
deprem haftası şiirleri
Deprem Haftası Dosyaları
Bilgi / Uyarı
Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi ve kişiyi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Web adresimiz ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir. İçerikler otomatik yüklenmektedir.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]