Depresyon tedavi edilebilir mi? – Sağlık Haberleri

Depresyon, özellikle insanların ruh hallerini tanımlayan bir kelimedir. Aynı zamanda ruhsal bir bozukluğu tanımlamak için de kullanıldığı için zamanla hastalığın adını almıştır. Bu birey kavramı kullanıldığında kişinin ruhsal bir depresyonda olduğu düşünülür. Depresyonu olan bir kişi duygusal olarak sıkıntılı, üzgün, umutsuz, etkisiz ve değersiz hissedebilir. Nitekim depresyon sürecinde birey bir davranış olarak kendini toplumdan soyutlayabilmektedir. İçine kapanabilir, durgunlaşabilir, içinde bulunduğu durumlardan zevk alamayabilir ve tereddüt edebilir. Fiziksel semptomlarında uyku ve iştah sorunları olabilir. Depresyon, üzüntü ile karıştırılmamalıdır, bu, bireylerin hayatın normal akışı içinde üzücü olaylardan rahatsız olması doğal bir süreçtir. Günlük yaşamda bireyler kendilerini hüsrana uğramış, mutsuz, karamsar veya üzgün hissedebilirler. Ancak depresyon, üzgün hissetmekten farklı süreçleri içerir. Bu nedenle depresyon, üzüntü ile karıştırılmamalıdır.

Hayattaki bazı süreçler üzüntüye neden olabilir. Sonuçta hayat bize her zaman mutlu olacağımızı vaat etmiyor. Depresyon belirtilerini incelemek, süreçteki keder ve üzüntü arasındaki farkı anlamaya yardımcı olabilir. Depresyon belirtileri arasında; Sürekli üzgün hissetmek Günlük aktivitelerde ilgi ve zevk kaybı Bireyin çok fazla yemek yemesine ihtiyaç duyma veya iştahsızlık Uyku sorunları Sürekli uyumak gibi sürekli yorgun hissetme Uyumakta zorluk ve yavaş konuşma ve hareketler Değersizlik ve suçluluk duygusu Konsantrasyon kaybı Konsantrasyon kaybı Karar vermede zorluk ve intihar eğilimi. Bu nedenle bireylere depresyon tanısı konabilmesi için yukarıdaki belirtilerin en az 6 ay sürmesi gerekir. Depresyon her yaştaki bireyde görülebilir. Günlük hayatında depresyon yaşayan birey, olumlu bir durum ortaya çıktığında kendini iyi hissedebilir. Ancak depresyonu olan kişi olaylar karşısında kendini daha iyi hissetmez. Bu nedenle de belirtildiği gibi günlük yaşamda ortaya çıkan normal durumlara karşı umutsuzluğu depresyon olarak tanımlamak yanlış bir yaklaşım olabilir.

Depresyona ne sebep olur?

İnsanlarda depresyonun nedenlerinde psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörlerin rol oynadığı iyi bilinmektedir. Bu faktörlerin her ikisi de depresyona neden olabilir. Bir ebeveynin erken kaybı, sevilen birinden ayrılma veya sevilen birinin ölümü, madde bağımlılığı, boşanma, travmatik bir çocukluk veya travmatik bir olay, ailede depresyon öyküsü ve bazı ilaçlar ve hastalıklar depresyon riskini artırabilir. . Bireylerin yaşadığı depresyon türleri aynı şiddette değildir, farklı depresyon türleri vardır. bunlar; Hafif depresyon, orta derecede depresyon ve majör (şiddetli) depresyon olarak ikiye ayrılır. İnsanların hayatını farklı şekillerde etkileyen depresyon, bazı durumlarda semptomların aniden şiddetlenmesi ve ardından azalmasıyla devam eder. Bazı araştırmalara göre depresyon. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Bu durumun olası bir belirtisi, erkeklerin depresif belirtilerini farklı eylemlerle ifade etmeleridir. Kadınlar genellikle bu tür işlemlere başvurmazlar. Sürekli stres altında olan, şiddete maruz kalmış ve bir takım travmalar yaşamış kişilerde şiddetli depresyonun sıklıkla görüldüğü gözlemlenmiştir. Özellikle genç yaşlarda ihtiyaç duyulan aidiyet, sevgi, takdir, güven ve başarı duygularının karşılanmamasının, insanların gelecekte depresyona girmesine neden olduğuna inanılmaktadır. Depresyon ciddi bir hastalıktır Depresyon tedavisi, kişinin ruh halini ve duygusal durumunu etkileyen olayları ortadan kaldırmayı amaçlar. Çağımızda insanların genellikle üzgün veya depresif hissettikleri görülebilir.

Zor bir yaşam, yoğun üzüntü, yoğun üzüntü, yaşam mücadelesinde değersizlik hissi gibi durumlarda kişilerin depresyon tedavisine ihtiyacı olabilir. Şiddetli depresyon ciddi bir hastalık olduğu için özellikle majör depresyon sürecinde tanı ve tedavi uzman doktorlar tarafından yapılmalıdır. Depresyon tedavisinde antidepresanlar ve alternatif ilaçlar kullanılabilir ve tanı ve prognoz tıp uzmanları tarafından belirlenir. Madde bağımlılığı tedavisi, psikiyatri alanında uzmanlaşmış hekimler tarafından uygun dozlarda verilmektedir. Şiddetli depresyon tedavisinde psikoterapinin rolü de önemlidir. Özellikle ilaç ve psikoterapinin birlikte kullanıldığı kapsamlı tedavi uygulanmalıdır. İlaç tedavisine ek olarak psikoterapi, bireyi olumsuz düşünce ve davranışlardan uzaklaştırmayı ve yaşamda daha aktif hale getirmeyi amaçlar. Belirtileri hastayı ve ailesini rahatsız etmediği için hafif ve orta şiddette depresyon tanısı koymak zordu. Kısacası, depresyon en yaygın ruhsal bozukluklardan biridir. Doğru teşhis ve etkili tedavi yöntemleri kullanıldığında sağlıklı sonuçlar alınabilir.