[ad_1]
TRT Haber’in canlı yayınına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in açıklamalarından alıntılar:
Tarihte bu büyüklükte bir salgın görülmedi. Salgın tüm dünyayı etkiledi. 20-25 yıl sonra hayata geçeceği söylenen uzaktan çalışma gibi çeşitli değişiklikler hayata geçirildi. Uzaktan eğitimin bu kadar kapsamlı bir düzeye gelmesini beklemiyorduk. Pandemi tüm bunları öne çıkardı.
Ulus-devletlerin önemi bu dönemde ortaya çıkmıştır. Dünyanın her yerinde hastanelerin önünde ölen insanlar var. Ancak Türk devleti bu dönemde sosyal devletin kalitesini ne ölçüde sağladığını göstermiştir.
Türkiye dünyanın neresinde olursa olsun bir Türk eli tutuyor. Bu süreçte devlet ile toplum arasında bir güven oluştu. Türkler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar kendilerini yalnız hissetmiyorlar.
“Aralık Ücret Artışı Tarihi Öneme Sahip”
Pandemi sürecinin ardından dünyada olağanüstü bir ekonomik oynaklık yaşandı. Hammadde kaynaklarının üretim alanlarında sorunlar ortaya çıktı. Bu dönemde lojistik zincirlerinde sorunlar baş gösterdi. Tüm bu sorunların kapsamlı deneyimi dünyanın birçok ülkesinde yaratmıştır. Enflasyon yükselmeye başladı. Bunun Türkiye’ye de yansımaları var. Neden bu kadar sık tersine döndüğü sorulabilir, bunun nedenlerinden biri de enerji fiyatlarındaki artış. Diğeri ise döviz kurlarındaki artış.
Türkiye’nin bu yıl sonuna kadar yurt dışından aldığı enerjinin maliyeti yaklaşık 40 milyar dolar, yani yaklaşık 107 milyar dolar oldu. Bu olumsuzlukların toplum üzerindeki etkilerini en aza indirmeliyiz. İşçileri ve çalışanları korumak zorundayız. Bu nedenle bu alandaki reformları daha önemli görüyoruz. Aralık ayı ücret artışı tarihi bir öneme sahip.
Asgari ücretin düzenlenmesi gerçekten tarihi bir adımdır. Devrim diyebileceğimiz şey, tüm ücretlilerin gelirlerinin asgari ücretten çıkarılmasıdır. Bu tarihi bir şey.
“6 milyon kişiyi etkileyen ek göstergenin bir listesini oluşturduk”
Türkiye’nin yurt dışından aldığı enerjinin maliyeti yaklaşık 40 milyar dolar iken bu yıl bu yıl yaklaşık 120 milyar dolar oldu. Bu olumsuzlukların toplum üzerindeki etkilerini en aza indirmeliyiz. İşçileri ve çalışanları korumak zorundayız. Bu nedenle bu alandaki reformları daha önemli görüyoruz. Aralık ayı ücret artışı tarihi bir öneme sahip.
Kamu görevlilerinin aylıkları ek endeks numaralarına göre belirlenir. Yaklaşık 6 milyon kişiyi etkileyen bir liste hazırladık. Kapsamı çok genişti.
“EYT çalışmasını Aralık ayında Meclis’e sunacağız.”
1999 yılında Türkiye’de emekli olabilecek yaştakilerle ilgili “reform” diye bir talep geldi. Bu tarihten önce işe başlayanların emeklilik koşulları değişti. Emeklilik günlerinin sayısı, yıllık ödemeler ve yaş emeklilik şartlarına eklenir.
Emeklilik sistemimiz dengesiz. Bunu etkileyen faktörlerden biri nüfusun yaşlanmasıdır. Burada EYT üyelerinin sorununu çözüyoruz. Tek tip bir düzenleme olacak. Tüm çalışanlar için gerçek verilerimiz var. Bu eseri Aralık ayında Meclis’e sunacağımızı duyurduk. Bu kapsam, sigortasız çıraklık ve çıraklık eğitimlerini kapsamaz. Sigortalılarda bir problem yok.
“Türkiye enflasyon sorununu büyümeyle çözecek”
Türkiye’nin enflasyon sorununu çözmesi gerekiyor. Türkiye bu sorunu büyüme yoluyla çözecektir. Bunun dışında çözüm onu küçültmek olabilir. Uluslararası kurumlar bu yaklaşımın yanlış olduğunu iddia ediyor. Bu tür ortamlarda finansal sermaye, üretken sermayeden daha hızlı büyür. Bu, tüm hisse senetleri için daha fazla bozulma anlamına gelir. Bu durumda milli gelir düşer ve sosyal refahı olumsuz etkiler. Türkiye’nin ihracatının daha hızlı artması gerekiyor. Türkiye bunlarla uğraşıyor. Türkiye’de istihdamın artması gerekiyor. Türkiye bu yıl yaklaşık bir milyon iş yarattı. Türkiye bunu büyüme yoluyla başardı. Büyümeyi durdurursak, ilk sorun yüksek işsizlik olacaktır. Tarihimizde ilk kez istihdam oranımızı 30 milyonun üzerine çıkardık. Bu Türkiye’nin büyümesinin sonucudur. Bunu bakanlık olarak destekliyoruz.
Üretim süreci projesine katılım kapsamında sektöre destek oluyoruz. Bu kapsamda çalışanların ücretlerini ilk 3 veya 6 ayda ödüyoruz. Karşılığında sanayiciden işi bir veya iki yıl garanti etmelerini istiyoruz.
“Önümüzdeki Kasım ayında 90.000 işçiyi işe alma çabalarımızı sonlandıracağız.”
Hükümetimiz son yıllarda taşeron işçileri kadrolu kamu çalışanına dönüştürmek açısından önemli bir reformu hayata geçirdi. Yaklaşık 1 milyon işçi işe alındı. O zaman 90.000 işçi bu fırsattan yararlanamadı. Sorunlarını Kasım ayında veya daha önce çözeceğiz.
“Geçici işçilerin çalışma süresini 12 aya çıkaracağız”
Mevsimlik işçilerle ilgili olarak işletmede bir ihtiyaç varsa işçilerin o işletme ile tekrar çalışmasının önünü açacağız. Geçici işçilerin çalışma süresini de 12 aya çıkaracağız. Bir yıl boyunca kurumlarında çalışma imkanı sağlayacağız.
“Kamu sektöründe çok fazla sözleşme türü olmamalı.”
Kamuda sözleşmeli çalışanlara ilişkin bir düzenlemeye ihtiyacımız var. Çok sayıda sözleşme türü olmamalıdır. Onların sayısı yaklaşık 550 bin kişidir. Kamuda özel durumlar dışında her türlü sözleşmeyi teke indireceğiz. Onlara kamu görevlisinin tüm haklarını vereceğiz, çalışanları görevlendireceğiz. Bu ay sonuna kadar bu işi bitireceğimizi düşünüyorum.
Bütün bunları Türkiye’nin imkanları dahilinde yapıyoruz. Başkanlık sistemi bu konuda büyük kolaylık sağlıyor.
“Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak”
Türk Milletler Topluluğu çok önemli bir kuruluştur. ABD terör örgütlerini silahlandırıyor ve destekliyor. Avrupa Birliği de Avrupa ülkeleriyle bir yapı oluşturmaya çalıştı ancak başarısız oldu. Türkiye de böyle bir yapı oluşturmaya çalışıyor. Azerbaycan ile ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Türkiye küreselleşme çağında bir dünya yapısı oluşturmaya çalışıyor. Türkiye bu cevabı ilgili topluluklarla birlikte vermeye çalışıyor. Bu işbirliği ne kadar genişlerse Türkiye’de o kadar çok ilgi görecektir.
Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. Artık bir değişim çağındayız. Batı gücünü kaybediyor. Işık doğudan yükselir. Asya’nın gücü büyüyor. Türkiye’nin yükselişi tarihidir. Batılıların da bunu önlemek için zaman harcadıklarını düşünüyorum.
Türkiye gençliği Türkiye’nin gücüne inanmalıdır. 250 milyar dolara yakın ihracat yapan bir ülkeyiz. Bunu daha da yükseltmemiz gerekiyor. Türk insan gücü patladı. Türkiye artık teknolojinin dilini konuşan bir topluma sahip. Türkiye bundan yükseliyor.
“Asgari ücret için Aralık’ta masaya oturacağız.”
Asgari ücreti almak için Aralık’ta masaya oturacağız. Önümüzdeki bahar yine sendikalarla toplu görüşmelerimiz var. Sendikalara her zaman, “Hangi görüşe sahip olursanız olun, işçi haklarını dile getirdiğiniz sürece size yakınım” diyorum.
Türkiye’nin gelişmesiyle birlikte toplumun her kesimi sosyal statüyü onlarla daha fazla hissedecek. Uygulayacağımız politikalarla tüm yıkımların üstesinden geleceğiz.
Ben her zaman işçilerin yanındayım. Türkiye Cumhuriyeti bir başkent değildir. İşçiyi korumak asli görevimizdir.
[ad_2]
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın